felaketlere alıştık

 Onlar'ın yaşadığı, bizlerin gördüğü ama hepimizin acıdığı felaket.


Çok fazla insan gitti bu dünyadan ,gecenin ve uykunun hazin birleşiminde. Kalanlar da ölmeden hayatlarını, ruhlarını, geçmişlerini ve kendilerini kaybettiler. Onlar kadar bilemeyeceğim çünkü onlar kadar acımadım. Evimi, ailemi, çocukluğumu kaybetmedim. Ben bilemeyeceğim, onlar yardım çığlıkları ile boğulurken ben sadece dua edebildim. Sonra yüzsüzce yedim ,içtim bunlardan da utandım.

Ben alışamadan çevrem bu acıyı bile sindirmiş; sınavda çıkacaklara odaklanmaya başlamıştı. Tanıdıklarımdan da bu felaketi gören olmuştu ve alışamadı. Onlar devam edemediler çünkü onlar yaşadılar ve hissettiler ; acıyı, korkuyu, çaresizliği, bir yudum suyun kıymetini...

Nasıl devam edecekler bilemiyorum, kendimi onların yerine koyup anlamaya çalışıyorum ama düşüncesi bile çıldırtıyor. O kadar ölüm, o kadar acı, o kadar hayat...

Bizler de üzüldük ama onlar kadar yanmadık yanamayız da. Sadece o ateş ile yüreği kavrulanlar bilebilir her şeyi.

Ben artık gerçekten insanoğluna her gün şaşırıyorum ; içindeki yaşama içgüdüsü ne, yaşadıkları felaket hiç olmamış gibi davranabilme huyuna, insanın acı eşiğine, delirme sınırına... Şaşıyorum kalıyorum.

Biliyorum , bizler yine bunu unutacağız ve sadece yıl dönümünde paylaşılan geçmiş olsunlara dönüşeceği... Onlar ama onlar eksildiler. Eksik parçalar asla tamamen başka parçalarla doldurulamayacak.

Ben de devam etmeye başladım ne yalan söyleyeyim, arkadaşımla uzunca konuştum, güldüm.

Aslında bunlar daha önce de oldu birileri hep acıdı, kan akıttı, gözlerinde yaşlar tükendi ama görülmediler. Bu sefer çok insan bir arada kaybetti, hepsinin acı çığlıkları birlik olup isyan etti tüm dünyaya , aynı saatlerde hepsi eksildi kendilerinden ve biz onlara şahit olduk... Sonra ...

Sonra yine deprem oldu iki gün önce. Yıkılmayanlar da yıkıldı, daha alışamadan başka bir felaket geldi. Neler olacak bilemiyorum. Belki de çok değil , birkaç hafta sonra biz'de onlar'a dönüşeceğiz.

Onlar için tüm kalbimle dua ettim, edeceğim de.

İnsanoğlu olarak alışıp kabulleneceğiz daha önce de yaptığımız gibi ...


Bazı şeylerin üzerinden çok fazla vakit geçmesine gerek kalmıyor

sanırım. O büyük deprem yaşanalı bir yıl geçti üzerinden... 17 ağustos

1999'dan ders almadığımız gibi bundan da ders olmadık.

Yaşananlar yaşandı, kaybedilecekler kaybedildi. Ve geriye sadece yıkık dökük

memleket ve içerisinde yıkılan insanlar kaldı.

25 yıl geçti.

Ülke şimdi tam bir yangın yeri...






Yorumlar